“Her eserimde kendi hayatımdan parçalar koyuyorum, gözlemcinin resimlerime baktığında kalp atışını hissetmesini istiyorum. Her resmin amacını anlamalarını, kalın boya katmanları arasına kazınan tüm duyguları hissetmelerini ve resimlerimi kendi hayat hikayelerinin bireysel bir yorumu olarak görmelerini en çok önemsiyorum” sözler 30 yıldan fazlasını resim sanatına adamış bir isme Eceşah Erdem’e ait. Balıkesir doğumlu olan ve İstanbul’da yaşamını sürdüren Eceşah Erdem, Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinden sonra eğitimine Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun oldu. Bugüne kadar Acceture Sanat 001 Mimar Sinan Osman Hamdi Bey Salonu, “4 No lu” atölye sergisi- Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, İpek Ahmet Merey – Mimar Sinan Üniversitesi Osman Hamdi Bey Salonu, Yalova Akademi Sanat Galerisi, Sanatta Yaratıcılığa Giriş, Kabataş Erkek Lisesi, Türk Kalp Vakfı Sergisi-Resim Heykel Müzesi, 29 Ekim Cumhuriyet Sergisi, ‘Overtone’Kişisel sergi-Star Test Sanat ve onlarca sergide fırça izleri olan Eceşah Erdem kendinden sonraki nesle rol model olarak göz dolduruyor. Sarıyer Kent Konseyinde “Hayvanları Arama ve Kurtarma Timi’nde görev alan Eceşah Erdem büyük bir özveriyle sokak canlarının beslenmesi ve sağlık tedavilerinin karşılanmasına tablo gelirleriyle tam destek veriyor.
Eceşah Erdem; “Sokak canlarının dili yok, dertleri olsa anlatamazlar. Vatandaşlarımızın zaman zaman onlara karşı izledikleri acımazsızca hakaretlerini gördükçe kahroluyorum. Yıllarca o canlara nasıl yaklaşabilirim, nasıl onların acılarını hafifletebilirim diye düşündüm. En nihayetinde kendim gibi düşünen arkadaşlarımdan bir ekip kurarak hergün yollara düştük ve onları besleyerek başladık. Bugünlere geldiğimizde birçok belediyemizin, kamu kurumlarımızın ve özel sektörün 20 yıl önce başlattığımız işlemlere destek verdiğini görmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.
KADINLARIMIZI TUALLER ARASINDAKİ GİZEME SÜRÜKLEDİM…
Eserlerini yorumlayan Eceşah Erdem; “Soyut ve somut arasındaki farkı göremeyene sanatın derinliklerini anlatamazsınız. Eserlerimde baktığınızda kadın öğesini göremezsiniz ama ben fırçalarımla yumuşak dokunuşlara tuallere yaparken onları gizledim. Yaşadığım toplumsal süreç ve yansımaları çok etkiliyor beni. Temel izleğim kadın. Onun imgesinin dönüşümsel yapısı ilgilendiriyor beni. Kadın ögesinde kusursuzluğu aramak yerine, yaşanmışlıklara ilişkin duyguları, kapalı bir kompozisyon içerisinde betimlemek cezbedici benim için. Eserlerimin birbiriyle olan devinimsel ilişkisini, zaman kavramı içindeki etkileşimlerle yeni atmosferler oluşturmak amacım.” dedi.