Ne zaman Türkiye’deki eğitim öğretim gündeminizde olacak?

Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Engin Yurdakul’un açıklaması şöyle;

Okulların açılmasının üstünden üç hafta geçti. Okullarımızda yaşanan sorunların her geçen gün çözülmesini beklerken; bırakın sorunların çözülmesini, sorunlara yeni problemler ekleyen bir Milli Eğitim Bakanını ibretle ekranlardan izliyoruz.

Okullar ve eğitimle ilgili sorulan her soruya sayın bakan “Bugün gündemimiz bu değil.” diyerek soruları geçiştirmeyi tercih ediyor. Sayın bakana soruyoruz: “Bir milli eğitim bakanı olarak ne zaman Türkiye’deki eğitim öğretim gündeminizde olacak?”

Aslında bu sorunun cevabını biliyoruz. Bu sorunun cevabını sayın bakanın yaptığı uygulamalardan çıkardığı yönetmeliklerden alıyoruz.

Ülkemizde devlet okullarındaki öğrencilere öğrenci başına aylık 90 tl (ortalama)maddi destek verip özel okul patronlarına öğrenci başına yüklü ödemeler yapılıyor. “Yurttaşın vergileri özel okul patronlarına neden aktarılıyor?” sorusu da bakanın gündeminde değil.

Bir taraftan dünyanın bizi kıskandığı bir ekonomimiz varken diğer taraftan tasarruf tedbirleri genelgesi yayınlanıyor, sınıflar birleştiriliyor ve öğretmenler norm fazlası durumuna düşürülüyor. Ortalama kırk veya elli kişilik sınıf mevcutları sayın bakanın hiçbir gün gündeminde olmuyor.

Ayrıca tasarruf tedbirleri topluma dayatılırken öğrencisi olmayan imam hatip okuluyla karşılaşabiliyoruz.

Tasarruf tedbirleri bahanesiyle okullara kaynak aktarmayan, okullara temizlik ve güvenlik görevlisi göndermeyen bakanlık; tarikatlara, cemaatlere, maarif vakfına ve tügvaya imzaladıkları protokoller ile kesenin ağzını açıp yurttaşın vergilerini aktarmayı başarı sayıyor. Çocuklarımızın sağlığı da güvenliği de bakanın gündeminde değil.

Seçim öncesi okullarda yemek vermeyi vaat eden hatta olmayan kaynaklarla okullara mutfak yaptırıp; seçimden sonra yurttaşın vergileriyle yapılan mutfaklar atıl duruma düşürülürken, çocuklarımızın temel beslenme hakkını yok sayan bakanımız var. Her 3 çocuktan 1’inin okula aç gittiği Türkiye de, okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilsin talebi acil hale gelirken, aç çocukların Bakan Tekin’in umurunda olmadığı “Çocuklar bizim dağıttığımız yemekleri yiyorlar mı? Şimdi çocuklarımızın yeme alışkanlıkları buna uygun değil.” açıklamasıyla çocukların beslenmesinin de bakanın gündeminde olmadığını anlıyoruz. Bu nedenle diyoruz ki ” Eğitimden tasarruf olmayacağını idrak edemeyen sayın Tekin’in cumhuriyetimizin Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturması uygun değildir.”

Ülkemizin hak etmeyen liyakatsiz insanların; hak etmedikleri koltukları doldurduğu bir ülke haline gelmesi üzücü olma boyutunu geçmiş, endişe verici noktalara ulaşmıştır.

Bursada hakkında iki kez suç duyurusunda bulunulmuş, öğrencilerinin başlarının açık olmasına tahammül edemeyen, kapı kıran ve açığa alınan bir müdür acaba neden hala okul whatsapp gurubundan müdürlük yapmaya devam eder? Whatsapp müdürlük atamalarını hangi birim yapar, duyurusu ne zaman yapılır, sınavı var mıdır ve hangi etik birim kontrolünü yapar bilmiyoruz. Yoksa sayın müdür yeterince “ifade özgürlüğünü” kullanamamış mı sayılmaktadır?

Çedes projeleriyle cemaat ve tarikatların okullara sızarak laik, çağdaş ve bilimsel eğitimin altının oyulmasını teşvik eden bir bakanın, Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturması hiç uygun değildir.

Öğretmenlik Meslek Kanununun eğitim emekçisinin ihtiyacını karşılamak şöyle dursun eğitim emekçilerinin idari baskılar karşısında biat etmesini amaçlayan tüm yönlerini, sayın bakanın tüm çabalarına rağmen yurttaşlarımıza da eğitim emekçilerine de anlatmaya devam edeceğiz. Milli Maarif Modelinin çağdaşlıktan uzaklaşmanın başka bir adımı olduğunu bıkmadan usanmadan anlatmaya, topluma dayatılan tüm çağ dışı uygulamaları şirin gözükme çabalarına rağmen kral çıplak deme cesaretini göstermeye devam edeceğiz.

Eğitim İş olarak ülkemizde parasız, nitelikli, laik, çağdaş, bilimsel ve cumhuriyet devrimlerinin koruyup daha da yükseltecek bir Türkiye idealini gerçekleştirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz.