DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu Asgari Tespit Komisyonu toplantısının yapıldığı Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Arzu Çerkezoğlu şöyle konuştu: Herkes asgari yaşasın. Asgari ücretli olsun. İşte bu düzene itiraz etmek için bugün Çalışma Bakanlığı …
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu Asgari Tespit Komisyonu toplantısının yapıldığı Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaptı.
Arzu Çerkezoğlu şöyle konuştu:
Herkes asgari yaşasın. Asgari ücretli olsun. İşte bu düzene itiraz etmek için bugün Çalışma Bakanlığı önündeyiz. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Aileleriyle birlikte milyonlarca işçi, emekçi, emekli bu ülkenin tüm değerlerini üretenler geçinemiyoruz.
Asgari ücret başta olmak üzere bütün ücretler, her gün hayat pahalılığı karşısında eriyip gidiyor. Her gün alım gücümüz daha fazla düşüyor. Bugün ne masada konuşulanlar, ne masada ifade edilmeyen rakamlar ne de biz hakemiz söylemiyle sorumluluktan kaçmaya çalışan hiç bir gerçekliği olmayan iktidar tutumları bütün bunlar işçinin, emekçinin karnını doyurmuyor.
Bir kez daha Çalışma Bakanlığının önünde altını kalın çizgilerle çizerek söylüyoruz. Geçinemiyoruz, geçinemiyoruz, geçinemiyoruz. Sefalet ücreti istemiyoruz! Sefalet ücreti istemiyoruz! Sefalet ücreti istemiyoruz! Geçinemiyoruz… Geçinemiyoruz… Geçinemiyoruz…
Asgari ücrette rakam tartışması çoktandır anlamını yitirdi sevgili arkadaşlar. İşçilerin, emekçilerin, emeklilerin insanca yaşayacağı bir ortam yaratılmadan, zengini daha zengin yapan bu düzen değişmeden enflasyon gerçek anlamda düşürülmeden bu masadan çıkacak herhangi bir rakamın işçinin emekçinin geçim derdini çözemeyeceği çok açık.
Bugün buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Asgari ücret meselesi sadece ekonomik bir mesele değil politik bir meseledir. Asgari ücret milyonların meselesidir. Memleket meselesidir. Asgari ücrete ve genel olarak ücretlere dair tarafların yaklaşımı nasıl bir ülke istediğinin nasıl bir ülke hayal ettiğinin göstergesidir.
Aslında karşı karşıya kaldığımız soru şudur sevgili arkadaşlar. Sendikal haklarla ve toplu sözleşme kapsamının genişletilmesiyle tüm emekçilerin hakkını aldığı, emeği, ekmeği ve geleceği hakkında söz sahibi olduğu, ürettiğimiz değerin hakça paylaşıldığı, adaletin ve demokrasinin olduğu, emeğin Türkiyesi mi? Yoksa uluslararası piyasalarda ucuz ve güvencesiz işçi cenneti olarak pazarlanacak bir ülke…