Almanya’daki seçimler, Olaf Scholz’un partisi için ağır bir yenilgi ve Friedrich Merz’in Şansölye koltuğuna yükselişiyle sonuçlanması bekleniyor. Ancak Merz’in Şansölye olması haftalar, hatta aylar sürebilir. Kendisine koalisyon ortağı araya Merz ise, en güçlü ikinci parti olarak seçimden çıkması beklenen AfD hariç tüm ortaklarla görüşmeye hazırlanıyor.
Almanya’da Pazar günü yapılan federal seçimlerinin, Olaf Scholz’un partisinin ağır bir yenilgi alması ve uzun süredir rakibi olan Friedrich Merz’in iktidara gelmesiyle sonlanması bekleniyor.
Merz’in liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birliği (CSU), anketlerde yüzde 32 civarında destek alıyor. Ancak Merz’in başbakan olabilmesi için bir koalisyon ortağı bulması gerekecek. Olası seçenekler arasında Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile “Büyük Koalisyon” veya Yeşiller ile “Siyah-Yeşil” hükümeti yer alıyor.
Seçim sonuçları, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin de tarihi bir sıçrama yaparak parlamentoda ikinci en güçlü güç haline gelmesine zemin hazırlıyor. Ancak Merz’in AfD ile ortak olması, siyasi bir imkansızlık halinde.
Seçimler doğrudan başbakanı belirlemiyor. Seçmenler, Federal Meclis’in (Bundestag) yapısını belirlemek için oy kullanıyor ve parlamentodaki çoğunluğu sağlayan partiler, koalisyon görüşmelerinin ardından şansölyeyi seçiyor.
EN BÜYÜK İKİNCİ PARTİ, MERZ İÇİN ULAŞILAMAZ
Ancak, 2. Dünya Savaşından beri siyasi olarak kabul edilemez görülen Alman aşırı sağı, Almanya’da büyük destek kazanmasına rağmen hükümette etkisiz kalmaya devam edebilir.
AfD, son aylarda yapılan anketlerde yüzde 20 ila 22 arasında seyrederek muhafazakarların ardından ikinci sıraya yerleşmiş durumda. 2017 seçimlerinde yüzde 12,6 oy alarak ilk kez parlamentoya giren parti için bu, önemli bir yükseliş anlamına geliyor.
Ancak diğer siyasi partiler AfD ile herhangi bir koalisyon kurmayacaklarını yineledi. Başkan Donald Trump yönetiminden gelen dolaylı destek de AfD’nin kampanyasının son aşamalarında etkili olmadı.
Elon Musk’ın AfD’ye olan desteği, partiyi Alman siyasetinde daha da dokunulamaz bir hale soktu. Almanya’da büyük siyasi partiler, AfD ile iş birliği yapmayı reddeden “ateş duvarı” politikası uygulamaya devam ediyor.
Merz, Merkel’in partisini daha sağa çekerek özellikle göç politikalarında sert bir çizgi benimsedi. Geçtiğimiz ay Merkel, Merz’i AfD’in desteğine güvenerek mecliste bir göç yasasını geçirmeye çalışmakla eleştirdi.
SEÇİM VAR, ANCAK BAŞKAN AYLAR SONRA
Seçim sonuçlarının ardından bir hükümet kurulması haftalar, hatta aylar sürebilir. Almanya’da en uzun koalisyon görüşmeleri, Merkel’in son hükümetinin kurulması sırasında neredeyse altı ay sürmüştü.
Ancak küresel ve iç politikadaki aciliyet göz önüne alındığında, bu kez sürecin birkaç ay içinde tamamlanması bekleniyor. Mevcut SPD, Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) koalisyonunun çökmesiyle birlikte, Merz’in hükümet kurma sürecinde nasıl bir yol izleyeceği Almanya’nın geleceğini şekillendirecek.
Transatlantik ilişkileri konusunda güçlü bir geçmişe sahip olan Merz, Başkan Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance’in açıklamalarının ardından ABD’nin güvenilir bir ortak olup olmadığını sorguladı.
Artan savunma harcamalarını destekleyen Merz, aynı zamanda Almanya’da yaşayan Ukraynalı mültecilere sağlanan yardımları kesmeyi önerdi. 69 yaşındaki Merz, Konrad Adenauer’den bu yana Almanya’nın en yaşlı başbakanı olabilir.