Belgesel tarihçi mühendis yazar Ekrem Hayri Peker, meslektaşının kitabını yorumladı. Peker; ”
İnegöl, Çocukluğumun ve gençliğimin kenti. İlkokul, orta okul ve liseyi İnegöl’de
bitirdim. En güzel yıllarım orada geçti. Bu yüzden kendimi İnegöllü hissederim.
Oradaki bazı arkadaşlarla aradan 50 yıl geçmesine rağmen görüşüyorum.
Çınarlar İnegöl’ün simgesiydi. İnegöl’ün her tarafında vardı. Bir ara Çınaraltı
adında kültür dergisi çıkarılmıştı ama devam etmedi.
İnegöl’de kültürel hayat üst seviyedeydi. 3 kapalı ve iki yazlık sinema vardı.
Belediye Parkı ve Kavaklaraltı konser alanıydı. Bursa’ya gelen hemen hemen her
sanatçı her tiyatro kumpanyası İnegöl’e de gelirdi.
Kitabın adı bu yüzden çok uygun. Kitabın yazarı Selma Peşteli ve yazılmasına
katkıda bulunan abisi rahmetli Cafer Sadık Peşteli abi olarak gördüğüm biriydi.
Kitabın yazarı Selma Peşteli aynı zamanda www.belgeseltarih.com sitemizin çok
okunan yazarlarındandır.
Selma Peşteli çok sayıda dernekte kurucu ve yönetici olarak bulunmuş. Çok
sayıda makalesi ve kitabı var.
Kitabı elime alır almaz hızla okumaya başladım. Selma, abisi ve arkadaşı İlknur
Akıncı’nın katkısıyla İnegöl’ün köklü aileleriyle görüşmüş ve geçmişlerini yazmış.
Kitabın sayfalarında gezerken Yunan işgalini, yapılan zulmü, sürülenleri ve
yaşananl zulmü yazmış.
Kitapta İnegöl’e göç etmiş Boşnak, Çerkes, Abaza, Gürcü ve Lazları; bunların
kültürlerini de kitabına almış. Belediye başkanlarına yer verilmiş.
Kişilerin dışında İnegöl’deki meslekleri ve bu mesleği yürütenleri yazmış.
Kapalıçarşı, saatçiler, bakırcılar, hamamcılar, tenekeciler, fırçacılar, eczacılar,
hekimler ve diş hekimleri, hastaneler hakkında bilgi verildi.
Bunların dışında Kadıyoran Yokuşunun kaldırılıp Ankara yolunun genişletilmesi ve
Atatürk Caddesi’nin açılması
Tekel binası ve tütüncülük anlatılmış. Tütüncülük faaliyetinin İnegöl
ekonomisindeki yeri çok genişti. Tekel’de çok sayıda kadın işçi çalışıyordu. Özel
sektöre ait tütün depoları da bulunuyordu. Bir depo kirada oturduğumuz Bozacının
evinin bitişiğindeydi. Bursa’nın önde gelen iş adamlarından Ali Osman Sönmez’de
tütün tüccarıydı.
İnegöl’de bir zamanlar Yahudilerin yaşadığını ve ahşap bir sinagogları olduğunu
kitaptan öğrendim.
Kitapta ortaokul öğretmenlerimize ayrı bir yer verilmiş. Hepsini rahmetle andım.
Beden eğitimi öğretmenimiz Hulusi Bey, Türkiye’de bilinmezken bize hentbolu
öğretmişti.
Gazeteciler ve matbaacılara ayrı bir yer ayrılmış.
Kitapta mesireye gittiğimiz Cerrah’a, ünü Türkiye’ye yayılmış Oylat’a yer verilmiş.
Baraka veya çadırlarda kalırdık. Kadın ve erkekler için iki ayrı havuz ve aslanağzı
vardı. Bisikletlerle çok gittik.
İnegöl’de bir zamanlar çok sayıda değirmen bulunuyormuş.
Kitapta İnegöl Kent Müzesi Arşivinden ve Selma Peşteli’nin özel arşivinden çok
sayıda fotoğraf kullanılmış.
Gelelim spor kulüplerine. İnegöl’de en eskisi İnegöl İdmanyurdu olan çok sayıda
futbol kulübü vardı. İnegöl İdmanyurdu Türkiye’nin sayılı kulüplerindendi. Kulüp,
boks, atletizm, voleybol, hentbol, güreş… gibi çok sayıda alanda faaliyetteydi.
Bursa’da yapılan bir Cumhuriyet Bayramı kutlamasına 280 sporcuyla katılmış ve
deyim yerindeyse parmak ısırtmıştı. Kulübün bandosu varmış.
İnegöl’de kerestecilik gelişmişti. İnegöl Türkiye’nin sandalye üretim merkeziydi.
Peşteli, İnegöl’de toprak sanayini, mobilyacılığın gelişmesini ayrıntılı bir şekilde
anlatmış. İpekçiliğe ve tabakçılığa ayrı yer vermiş.
Kısaca İnegöl üzerine araştırma yapacaklar için bir kaynak kitap hazırlamış. Bu
çalışması için kendisini canı yürekten kutlarım.” ifadelerini kullandı.