Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’le görüşen SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, yeni müfredatla ilgili ayrıntıları paylaştı. Derse aktif katılım sağlanacak; test mantığından uzak, açık uçlu, yorum odaklı uygulamalara ve güncel konulara yer verilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı‘nın (MEB) tüm eğitim kademelerinde hazırlıklarını yürüttüğü yeni müfredat, 2024-2025 eğitim öğretim yılında okul öncesi, ilkokul 1, ortaokul 5 ve lise 9. sınıflardan itibaren kademeli olarak uygulanacak. Derslerin sadeleştirilmesinin planlandığı yeni müfredatın 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin ardından açıklanması bekleniyor. Öte yandan Bakanlık, zaman zaman eğitim paydaşlarıyla bir araya gelerek müfredatla ilgili değerlendirmelerde de bulunuyor. Milliyet’in haberine göre; Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin‘le görüşen Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, müfredatla ilgili ayrıntıları anlattı. Öne çıkanlar şöyle:
Aktif katılımı sağlıyor
Yeni müfredat, öğrenciyi bedensel, zihinsel, sosyal, duygusal ve ahlaki boyutlarıyla çok yönlü bir varlık olarak değerlendiriyor. Bu model, insanın potansiyelini gerçekleştirme, toplumla akılcı, ahlaki bir uyum içinde olma hedefini benimsiyor.
Milli ve manevi değerleri günlük yaşam ve hikâyelerle somutlaştırma, görsellerle zenginleştirme ve oyun uygulamalarıyla kazandırmayı hedefleyen yeni müfredat, eleştirel ve yansıtıcı düşünme ortamlarında öğrencilerin aktif rol almasını teşvik ediyor. Ayrıca sosyal sorumluluk ve toplum hizmeti çalışmalarına katılımı öğrencilerden bekliyor.
Öğrencinin bilgiyi keşfettiği, günlük hayatla ilişkilendirdiği ve etkinliklerle yaparak öğrendiği bir yaklaşımı benimseyen yeni müfredat, farklı alan becerilerini de içeriyor. Öğrencinin temelde olduğu ve öğretmenin yol gösterici olduğu bir program tasarlanmış.
Derslere, konu anlatımıyla değil, hikâyeler, oyunlar ve günlük yaşam örnekleriyle başlanarak öğrencilerin aktif katılımı sağlanıyor. Sadece akademik başarı değil, öğrencinin mutluluğu, derse katılımı, merak duygusunun artması da hedefleniyor.
Test mantığından uzak
Müfredatta, akran öğrenimine ve seviyesi yüksek olan öğrencilere yönelik alternatif destek programlarına da yer verilmiş. Materyal, araç gereç ve teknoloji kullanımına önem verilirken, test mantığından uzaklaşarak açık uçlu, yorum odaklı çalışmalar ağırlık kazanmış.
Yeni müfredatta öğrencilere yüklenen roller arasında farklı bakış açılarıyla düşünme ve tartışma, düşüncelerini açıkça ifade etme ve farklı görüşlere saygı duyma gibi önemli görevler de bulunuyor.
‘Düşünce ve inanç özgürlüğü korunmalı’
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) de yeni müfredatın nasıl olması gerektiği konusunda görüş ve önerilerini paylaştı. Öne çıkanlar şöyle;
Program geliştirme süreci, bilimsel bir çalışmaya ve o çalışmanın sonuçlarına dayalı olmalı. Düşünce, din veya inanç özgürlüğü hakkı korunmalı.
Bilim, sanat ve sivil katılım arasında yeni iş birliği biçimleri ve yöntemleri keşfedilmeli ve uygulanmalı.
Öğretim programlarının içerik öğesi bilimsel ve güncel kaynaklarla oluşturulmalı. Teknoloji, sanat ve spor tüm alanların içeriğinde yer almalı ve öğrenme ortamları bu disiplinler açısından zenginleştirilmeli.
Programın okulları nasıl daha demokratik, sürdürülebilir, kapsayıcı ve üretken hâle getirebileceğini ve bu öğrenme yollarının önünü açmak için nasıl çalışabileceğini düşünmenin tam zamanı. Çocuklar, gençler ve öğretmenler programa ilişkin tüm süreçlerin merkezine yerleştirilmeli.
Eğitime ayrılan kaynaklar düzenlenmeli ve gerekiyorsa bu kaynaklar artırılmalı. İhtiyaç analizi yapılmalı ve gerekli alanlara kaynaklar ayrılmalı.
Tüm çocuklar için nitelikli ve eşitlikçi bir eğitim sistemi vaadi program alanına yansıtılmalı. Programa ilişkin uygulama, ölçme ve değerlendirme süreçleri, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetecek biçimde ele alınmalı.
Velilerle işbirliği yapılacak
Yeni müfredatta öğretmenlere yönelik her bir öğrenciye sorumluluk verme, model olma ve ortak bir sosyal doku oluşturma gibi önemli görevler bulunuyor. Ayrıca, öğrencileri cesaretlendirme ve kendi potansiyellerini keşfetmeleri için yönlendirici sorular sorma da bu yeni yaklaşımın temelinde yer alıyor.
Tartışma ortamları oluşturarak öğrencilerin fikirlerini paylaşmalarını teşvik etmek, iş birliğine dayalı çalışmaya yönlendirmek ve paylaşım olanakları sunmak da öne çıkan unsurlar arasında. Okul yöneticilerine yüklenen roller arasında kuralların uygulanmasını sağlama, model olma ve okul çalışanlarını değerlere uygun davranmaya teşvik etme gibi önemli görevler bulunuyor. Okul yöneticilerinin velilerle iş birliği yaparak öğrencilerin eğitim ve gelişimine destek olmaları da önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.